20 Eylül 2010 Pazartesi

" Bebek olmak =) "

Metrodaki izdihama ortak olmuş zaten yürüyen merdivenlerde yürümeye çalışıyordum. Sanki ucunda bir ödül varmışçasına birbirine çarparak, önüne geçerek koşan onlarca insan...

Ancak zirveye çıktığımda karşılaştığım biri vardı ki onun dünyası bambaşkaydı. O bir bebekti. Babasının göğsüne askılarla astığı ve aynadaki aksine gülümseyip el çırpan bebek. Anne ve babası hayatın tüm koşturmacasını boşverip doğru olanı yapıyorlardı. Bebek oluyorlardı =)

Koşmayı bırakıp öylece durdum. Sadece seyrettim. Bebeğin gözlerindeki mutluluk uzun zamandır aradığım, belki de anlamını çözmeye çalıştığım mutluluktu. Saf, katıksız, hesapsız sadece anı yaşayarak mutlu olmak.

Uzun zamandır anlamını unuttuğum bu kavramı hayata daha yeni gelmiş bir çömezden öğrenmek normalde olsa koyardı ama bu defa başka. Bu defa Tanrı'sal bir nesneydi o çömez. Neden mi, çünkü Tanrı'nın yanından henüz ayırılan bir canlı o. Tanrı'nın kokusu hala üzerindedir. O nedenle kutsaldır bebekler. O nedenle hayatın pahasına korursun onu. Savunmasızdır çünkü. Tüm canlılara sonsuz güven duyar çünkü. Dedim ya Tanrı gibi hala insanlardan umudunu kesmemiştir çünkü.

Tagore'un da dediği gibi "Her doğan bebek, Tanrı'nın insanlardan umudunu kesmediğinin göstergesidir".


Bununla birlikte otobüste ona sarılan 5 yaşındaki ağabeyini öpen minik bebek de düşüncelere dalmama neden oldu. O kadar saf ve içten öpücüklerdi ki onlar. Hiçbir sevgilim beni öyle derin, öyle ilahi öpemedi. Sanki dedim ya Tanrı'yı görüyorsun o an. Öyle saf öyle temiz. Minicik sarı kafalı bebek. Onu öpüp mıncıklamayı çok istedim ama uzağımdaydı ve günümüzde pek hoş karşılanmıyor bebek sevmek. Hele bıyıklı ve "çivili" bir amcaysan =))

Son olarak bahsedeceğim bebek insan bebeği değil. Köpek bebeği=) O kadar tatlı bir yavruydu ki anlatamam. Ayağımın dibinde durup bakıyordu. Aldım kucağıma ve sarıldım. Yumuşacık tüyleri huzur verdi o anda. Ona kondurduğum öpücüğe verdi tepkiyse tüm dertlerimi o gün unutturdu. Yüzümü o minicik diliyle yalaması sevgiyle yaklaştığında sana nasıl sevgiyle karşılık verilebileceğinin kanıtıydı. Bunu insanlardan beklemek sadece bebeklerden beklemek mümkün. Bu minicik yavru kucağımda uslu uslu otururken sıcaklığı uzun zamandır hasret kaldığım o sevginin sıcaklığını hissettirmişti bana.

Gerçek sevgi nedir diyenlere yazdım bunu belki de. Bebek olmaktır gerçek sevgi.

Bebeklerin sevgisidir. Köpek yavrularının sevgisidir.

Küçücük yüreklerine sığdırabildikleri o kocaman sevgilerdir gerçek sevgiler. Kocaman yüreklerin içindeki yalancı ve nemli kuytu sevgiler değil..

Yolda gördüğüm ilk bebeği öpeceğim kucağıma alıp bugün.

Kendime söz verdim=)

Korkmayın baba olmayı henüz düşünmüyorum. O kadar da değil.

Araba sürmek için illa araba satın almak gerekmez. Değil mi=))

Görüşmek üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder