bizi zamanın birinde
öyle sarhoş ettiler ki
hayırsız bir ağacın dibine kustuk
tüm aşkımızı.
erken ölümlerin arasında aradık
yığınlarda.
hayallerimizin saçları dökülürken
söktük hep arzularımızın tırnaklarını.
en fırtınalarda alabora olsak da
bulduk hep o meyhanenin yolunu
dibindeki mezarlıktan.
bizi kanatan
hep aynı gülün dikeni olmasaydı
anlardık belki sevmeyi.
ya da bülbülü öldürmeyi...
en kesif
en irin kokan zamanlardı
en mutlu sandığımız.
karanlık
iyi ki de çökerdi bazen
yoksa nasıl aydınlıkta
kendimizle yüzleşirdik.
terk ettiğimiz kadınlardı
en sevdiklerimiz.
çünkü yoklarken onları
daha bir sevdik.
anlamsızlığı tek anlamıyken
var oluşumuzun
hala
bir intikam peşindeydik.
yanık kokardı hep
çıkmaz sokaklarımız.
duman tüterdi hala
enkazlarımız.
bir cinayet mahaliyken yaşam
kendimizi
yavaş yavaş öldürüp
hala
eldiven giymeyi
ihmal etmezdik.
Irmak U.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder