16 Ocak 2012 Pazartesi

"O"


al hadi bitsin bu gece dedi son kadehi uzatırken bardaki kadın.. adamsa gülümsedi tüm 


parasını tezgaha bırakırken.. kalbinin üstündeki metal kutuda saklıydı gecenin geri kalanı 


çünkü.. hatta hayatının...




ağzına bir sakinleştirici daha attı. o aradığı kadın değildi. bunu o da, bardaki kadın da iyi 


biliyordu. kaybettiği ve geri alamayacağı 


yüzü silinen kadındı onun sevdiği. sadece rüyalarında hatırladığı. bu gece de onlardan biriydi. 


başka kadınlarda aradı gene o yüzü. hiç bilmediği, belki de hiç var olmayan o yüzü...


içmek, konuşmak, dertleşmek güzeldi de gece bardan sonra yatağa girme kısmı vardı ki hem 


eğlenceli hem meşakkatliydi onun için. arzulamıyordu o kadından başkasını çünkü.


ama uyurken kim olursa olsun bir kadınla, o oluyordu yanındaki beden, ısınmaya başlıyordu, 




kışın sobaya yaklaşan çocuk eli hızında. hayat işte o zaman daha katlanılır geliyor, mide 


bulantısı azalıyordu. aldığı ilaçlar gibiydi onun için hayat.


birileri yaşamalısın dediği için yaşıyordu sadece. 


ya da kurduğu hayalleri bir zamanlar. kendi hayalleri miydi? yoksa birilerinin kurmasını 


istediği ruhsuz meta hayaller miydi?


o ucuz parfüm kokularında bırakmıştı gençlik hayallerini bir pavyon çıkışı mecbur kaldığı bir 


neden baktın kavgasında. hayatın adil olmadığını linç edildiğinde daha on yedisinde anlamıştı
.


hayatta pek az şey istemişti ki onlar da olmadı hiçbir zaman, gerçekten sevebilmek birini. 


güvenmek ona annen kadar, sevgi görmek annenmişçesine. 


metal kutuyu çıkardı dikti kafasına sokak lambasının tam altında. diktiği an ışık gözlerini 



acıttı.


eğdi kafasını usulca hep yaptığı gibi hayata karşı ve baktı denize moda sahilinden. fırlattı attı 


metal kutuyu kayalıklara. dayanamadı cebinden çıkarttı telefonu ve gizli numaradan aradı 


O'nu.


aranılan kişiye ulaşılamadı fakat. böyle bir numara kullanılmamaktadır dedi hüzünlü bir kadın 


sesi ona. cemal de şaşırmadım dedi bant kaydına muhatap olurcasına.


dolunay bir şeyler anlatmak ister gibiydi ona. bu gece doğru gece değildi. cemal daha fazla


içmeye karar verdi. belki de o an için en mantıklı karar buydu. beklemenin alemi yoktu.


başka ama benzer bir barda başka ama benzer bir kadınla tanıştı. benzer acılar çekti gene o 


kurşun yarası gibi yakan sızının refakatinde. 


eli hep yüzüğüne kayıyordu. kadının da dikkatini çekti tüm diğer kadınlar gibi. geçiştirdi


cemal, tüm diğer kadınlara yaptığı gibi. 


metal kutusunu öperek uzaklaştı o yapay mutlulukların acı dükkanından. 


eve girdi, gidip biraz istifra etti. gelip çekyata uzandı. bir damla yaş süzüldü gözlerinden. 


derin bir nefes aldı cigarasından. geçti klavyenin başına. algılarını açmıştı gene sonuna kadar. 


artık tek düşündüğü şey üst katta gıcırdayan karyolanın ritmiydi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder